
| Uygulamali Zekat Hukuku Temel |
| Muhammed Ebu Zehra |
| 121 |
| Türkçe |
| |
| İndirme için tıklayın |
| Kağıt Kapak için |
UYGULAMALI ZEKAT HUKUKU TEMEL KAIDELER – örneği kitap
ZEKATLA VERGiYi BiRLEŞTiRMEK
Zekat, özel yerlere sarf edilmek üzere farz kılınmıştır ki; bu husus K. Kerim’de şöyle belirtilmiştir:
“Zekatlar, Allah’tan bir farz olarak yoksullara, düşkünlere, zekat memurlarına, kalpleri Müslümanlığa ısındırılacaklara verilir; kölelerin, borçların, Allah yolunda olanların ve yolda kalanların uğrunda sarfedilir. Allah Bilen’dir, Hakim’dir (4 1)”
Zekât tek başına devletin gelir kaynağı değil dir. islam devleti, müslüman olmayan fakirierin ihtiyaçlarını karşılamak, yollar açmak, köprüler yap mak gibi kamu hizmetlerinin yürütülmesi için Cizye ve Haraç vergilerini koymuştur. Bazan askeri har camalar için zekattan ayrılmış pay yeterli gelmez, o zaman devlet, bu eksikliğin giderilmesi için yeni vergiler koyması gerekir.
islam hukukçuları, devletin paraya ihtiyacı olduğu zaman yöneticilerin vergiler koyabileceklerini ifade etmişler ve şu hususta birleşmişlerdir: Müslümanlar zekatlarını ödedikten sonra, yine ortaya bir….
ZEKATl VERiLECEK MALLA iLGiLi HUSUSLAR
Mal, sahibinin mülkiyeti ve tasarrufu altında bulunmalıdır.
Zekat, ancak mal sahibinin mülkiyeti altın da bulunan veya vekiline emaneten teslim ettiği mal dan verilir. Bankalara bırakılan malda emanet duru mundadır. Bu parayı kabul eden el -her ne kadar belli de olmasa- mudinin vekili olarak itibar edilir. Zira mudi herhangi bir kayıtla sınırlandırılmadan dilediği vakit malını (parasını) alabilir. Biriktirme sandıklarına(49) bırakılan paraların zekatlarıda isterse bu para kendi sandığında olsun- tediye edi lir. Çünkü dilediği zaman parasını alabiliyor. üste lik bu para burada bir gelir getirıyor. Sağlanan kar, faiz katagorilerine dahil olduğundan, helal olması kesinde olmasa yine ortada fi’len bu para büyüyor.
Alacakların zekatı : Mal, sahibinin tasarrufu altında olmayıp mesela, ba§kalarmdan bir alacak durumunda ise Hu kukçular bunu iki duruma ayırmışlardır:
Birincisi : Alacak, istediği zaman ödeyebilecek durumda olan, borcunu itiraf eden ve belirli bir sü reye ertelemeyen birinde ise, bu durumdaki hüküm etrafında dört görüş vardır:
I. Alacaklı malı eline geçirmeden zekatını ö- 1emez. Tahsil ettiği zaman hem içinde bulunduğu se nenin ve hem de geçmiş yılın zekatını öder. Bunun sebebi şudur: Zekat mala gerekmektedir, bu malın da sahibine verilmesi garantilidir ve borçlu borcunu karşılama gücüne sahiptir.
Bu görüş, sehabe, tabiin ve Şafii ile birlikte Iraklı fakihlerden çoğunun görüşüdür.
II. Alacaklı malı eline geçirmesede o yılın ze katını vermesi gerekir. Mademki borçlu borcunu öde yebilecek güçte, borcunu itiraf etmede, alacaklı ala cağını tahsil edebilecek ve kullanabilecek yahut en azından borçludan zekat miktarını alabilecek du rumda, alacaklı malı eline geçirmese de içinde bu lunduğu senenin zekatını vermesi gerekir. Bu dueli emanetçinin eline benzer. Mal ödemeyi erte lemesi, fakire faydası dakunacak malı ertelemiş olur ki bu fakirin zararınadır. Ayrıca bu durum mal sa hibine de zarar verir. Böyle bir durumda zekatını ödemekle yükümlü bulunduğu malın zekatı onun üze rine yığılıp durur.
- Bu görüş İshak b. Rahoveyh, Ebu Ubeyd ve bi: kısım Malikilerden rivayet edilmiştir.
- III. Borç olarak verilmiş malın büyüme kabm yeti olmadığı böylece zekatın farziyyetine sebep o lan nisab ve büyüme tahakkuk etmediği için, ancak
- malın tahsil edildiği seneye zekat gerekir.
for websites