Skip to content
Home » CAMIUS SAGIR pdf bedeva indirin

CAMIUS SAGIR pdf bedeva indirin

CAMIUS SAGIR
  • Kitap başlığı:
 Camius Sagir
  • Yazar:
İmam Suyuti, YENİ ASYA
  • Kitap Sayısı
5171
  • Dil:
Türkçe
  • Görünümleri:

Loading

  • PDF Doğrudan  
İndirme için tıklayın
  • Satın al  
Kağıt Kapak için

CAMİU’S-SAĞİR VE TERCÜMESİ

ÖNSÖZ

İmami Suyûtî’yi,  İslam dünyasında tanımayan yoktur. Güneş semanın içindeki milyonlarca yıldızlar, gezegenler arasında en parlak bir varlık olduğu gibi,  Suyûtî’de İslam dünyasında alimler arasında en parlak bir alimdir.[1]

Eserleri

Suyütî, 600 gibi büyük bir değere ulaşan eserleriyle gerçekten İslam dünyası içinde sönmez bir yıldızdır. O, yalnız şarkın değil, garbın da gözlerini kamaştıran eşsiz bir alimdir. Eserlerinden bazıları birçok garb dillerinde tercüme edilmiştir. Hakkında birçok kitap yazılmıştır. Eserleriyle, cehalet oranlığı içinde dolaşan birçok insanları hidayete eriştirmiş ve ardından, kendisini kı­yamete dek yaşatacak ölümsüz bir isim bırakmıştır.

Gelmiş geçmiş alimler arasında sahip olduğu büyük ilme rağmen gösterdiği tevazuu ile gerek alim, gerekse cahil olsun tüm insanların kalblerini fethetmiş ve kendisinde büyük bir hayranlık uyandırmıştır.

İmam Suyûtî, ömrünün bir kısmını, sürgün sırasında inziva ve ruhunu yükseltecek ibadetleriyle Kur’an-ı Kerim’i okumakla geçirmiştir. [2]

En Büyük Eseri

Suyuti’nin en mühim eserlerinden olan Cami – Ussağır, zahiri ve batını ilimlerin kaynağı ve en faydalısıdır. Çünkü bütün kainat: rahmet olarak gönderilen ve İslam alemini iman güneşine kavuşturan Hz. Muhammedin mübarek dilinden dökülen gerçek sözlerdir.

Bu kitap vaiz yapılan kitapların en büyükler indendir. Bütün İslam kitapları yanında gerçek ve ayrı bir değer taşıyan kitaptır.

Cami – Ussağır ile bir çok din alimleri meşgul olmuş ve şerhları yapılmıştır. [3]

Eserin Şekilleri

İmami Suyûtî’nin derlediği Cami – Ussağır adlı eserin iki şekli vardır:

a ) Harf sırasıyla yazılmış olan, Aynı zamanda dip kısmında açıklayıcı bilgiler konulmuştur. Yaptığımız bu tercüme, Feyzül Kadir tarafından son sisteme kavuşturularak konular haline getirilen Cami’ – Ussağır’ın tercümesidir. Bu eser, “Nur’a Doğru, İslam’da Aile Hayatı, Büyük İslam Dini” gibi birçok büyük eserlerin sahibi olan Abdullah Aydın, tarafından tercüme edilmiş ve Aydın Yayınevi tarafından da bastırılmış­tır. [4]

 

İMAM SUYUTİ’NİN HAYATI,  ESERLERİ, ŞAHSİYETİ VE HİZMETLERİ

Suyûti ( 849-911 ) ( 1445-1505 )

İsmi,  Lakapları, Künyesi:

Celaleddin Alsu’l Fazl Abdurrahman b. Kemaleddin Ebu Bekr  B Muhammed el – Huzayrî Suyuti şafiî.

Mısır ve Suriye’de hüküm süren Memlükler devletinin son za manlarında Kahire’de yetişen ve Arap dilinde en fazla eser veren müelliflerden biri belki de birincisidir.

Suyutî 1. Recep 849 (3 teşrin evvel 1445) de Kahire’de doğmuştur. Ebul-Fazî künyesini ona babasının dostlarından İzzeddin Ah­met b. İbrahim vermiştir. Suyütî, 9 batınlık şeceresini tesbit etmiştir. Bizzat kaleme aldığı hal tercümesini de ihtiva eden Hüsnül – Muhazara’da atalarını birer birer sayar. Ona göre bu aile, menşei bakımından şarktan gelme olup, evvela Bağdad’ın şark ta­raflarında bulunan Hüzayriya mahallesine yerleşmiş, sonraları en az müelliften 9 batın önce Mısır’a göç ederek Asyut kasabasını va­tan edinmiştir. Ataları arasında en eskisi şeyh Hümamüddinel-Huzayri olup, bu zat da mühim bir mutassavvıf idi. Diğerleri de çağ­larında sayılır kimselerdi.

Nitekim bunlardan biri emir Şeyhu’nun zamanında tacirlik ederek Asyut’da bir medrese kurmuştur. Babası Kemaleddin Ebu Zerk şafii fakihlerindendi. Bu zat Suyud’da doğmuş, orada kadılık etmiş ve daha sonra da Kahire’de yerleşmiştir. [5]

Babası Tahsile Başlamıştı

Babasının hayat ve şahsiyetini Husnul-Mühazara fi Ahbar  Mısır ve’l-Kahire adlı kitabında anlatır. Müellifin belirttiğine göre, babası zamanın değerli ulemasından çeşitli İslami ilimle, tahsil etmiş ve meslektaşları arasında temayüz etmiş bir zattı.              

Babasının hocaları arasında İbn Hacarel-Askalanî, Muhamme del clani, İzzeddin el- Kudsî gibi şahsiyetler vardı. Senelerce fetvalar ve dersler vermekle meşgul olan Kemaleddin Ebu Bekr, özel olarak Şeyhuni camiinde okuduğu hutbeleriyle meşhur olmuştur.   

Hüsnül Muhazara’ya göre 8 yaşına basmadan Kur’an-ı hıfzetmiş bun­dan sonra İbn Dakikilid’in ” Umda” sini Navavi’nin Minhacül -Fıkh’i Bayzavi’nin Minhacül – Usul’ünü ve İbn Malik’in elfiyesini ezberlemiş, bunun üzerine 864 (1460) senesinden itibaren ilim ile meşgul olmaya başlamış, bazı alimlerden fıkıh ve nahiv ilimlerini okumuş, nihayet Şeyh Şihab Üddin Sarmasahi’den faraiz öğrenmiş ve 866 senesi başında Arapça okutmak için icazet almıştır. [6]

Seyahatleri Ve Tedris Hayatı

Suytttî, henüz 17 yaşında iken 866 ( 1462 ) da eseri olan ” Şarh Lül – İstiaza va’il basmali’yi kaleme alarak Bulkiniye sundu ve o da eserin başına bir takriz yazdı. Suyuti bu zatın vefatına kadar ondan fıkıh öğrenmekte devam ve sonra onun, kendine icazet veren oğlunun derslerini takip etmiş ayrıca devrin daha bir çok şöh­retli alimlerinden de faydalanmıştır. [7]                                        

İntikal Kabiliyeti Büyüktü

Suyûti, önce tefsir, hadis ve fıkıh başta olmak üzere dini ilimleri öğrenmek için gerekli olan nahiv, maani, bedi ve beyan v.s. gibi alet ilimlerini öğrenmiş, sonra da esas ilim mevzularında ge­niş bir vukuf ve selahiyet elde etmiştir.

O, kuvvetli bir hafızaya da sahipti. Nitekim, İbnül – İmad, onun ifadesine dayanarak iki yüz bin hadis ezberlemiş olduğunu kaydet­mektedir. Suyutî, hesap ilmi hariç, muhtelif ilimlerdeki selahiyetinden mağrurane bir ifade ile bahseder.

Suyûtî daha gençliğinde iken bir çok seyahat yapmış, bu arada Şam, Hicaz, Yemen, Hind, Magrib ve Takrur ( Sudan )’a gitmiştir. Hicaz seyahati esnasında bir sene Mekke’de kalmıştır. Ayrıca Mısır’ın Dimyat, Fayyum ve İskendiyer gibi yerlerini de ziyaret etmiştir.

Suyutî, tedris vazifesine, ilk defa üstadı Bulkini’nin delaleti ile şeval 870 ( Mayıs 1466 ) tarihinde Cami Üs – Sayhunî de fıkıh ted­risiyle başlamıştır. Kısa bir müddet sonra şöhreti muhitinde ya­yılmış ve derslerini bazı müderrisler bile takip etmiştir. Ayrıca Tolunlular camiinde fetva vermeğe ve hadis imlasına başlayan büyük insan (1467 ) Suyuti’nin hizmetlerine, 1472 yılında Emir İnal Aşkarin yardımı ile Hanukalu Şayhuhiye de hadis tedrisi vazifesi de ilave olunmuş ve yeri hala Kahire’de Babul- Karafa’da bulunan Şam naibi Barkukuk türbesinin şeyhliğine de bu sıralarda getirilmiştir.

Suyuti, 891 (1486 ) tarihinde halife el – Mütevekkil Ala’1lah’ın emri ile o zamanlar Kahire’nin en büyük ve evkafça en geniş hanı-kahı olan Baybarsiye şeyhliğine geçmiştir. Uzun bir müddet, taa Kaytbay ( ölm. 1495 ) zamanının sonlarına kadar, bu hankah şeyhliğinin sağladığı imkanlar sayesinde refah içinde yaşadığı gibi bir çok eserlerini rahatça yazmak için de vakit bulmuştur. Bununla beraber bu vazifesini kıskananlar da olmuştur. Bu arada kendisinin de bazı hadiselere sebebiyet verdiği görülmektedir. Nitekim bir defasında Kaytbay’in huzuruna teamül hilafına taylasan ile girmiş olması ( 1495 ), sultanın kızmasına sebep olmuştur. Al, Ahadis al hisan fi fazl al-taylasan unvanlı risalesi bu hareketinin müdafaa­sı zımnındadır.

Bu hadisten sonra sultanı ziyaretten imtina etmiş, hatta alim -lerin sultanları ziyarette bulunmamalarını sünnet olarak ileri sür­müş ve bu mevzuda n Ma ravahu’l asatin fi ademil babyielel salatin ” unvanlı bir risalede yazmıştır. [8]

Bulunduğu Vazifeyi Terkediyor

 Bununla beraber Kaytbayın vefatına kadar Baybarsiya’da vazife­sinde bırakılmıştır. Zikredilen hadiselere Sultan Muhammed b. Kaytbay nezdinde aleyhinde ki faaliyetlerini artırmışlardır. Bunu sezen Suyutî, halife Mutavakkil Ala’llah ile olan  münasebetlerini sıklaştırarak, ondan kendisini bütün Mısır,Şam ve komşu İslam memleketleri kadılıklarının derecesinde bir mevkie tayin etmesi­ni istedi.

Halifenin, azıl ve nasip hususunda suyütiye selahiyet tanıyarak mühim bir vakfiyeyi tevcih ettiği duyulunca kadılar ve bir kısım halk arasında hoşnutsuzluk uyandırdı.. Bu durum Suyutî’nin o vazi­feden vazgeçinceye kadar devam etti. Bunu Suyutî’nin hayatında bazı talihsizlikler takip etti. 1497 de muhakeme olundu. Neticede Baybarsiya meşihatinden azledildi.

Bu hal üzere Suyutî’nin onlara olan güveni tamamıyle sarsılmış­tı. Kahire’de, Nil nehri ortasında ki adacıklardan biri olan al Ravza’da ki evine çekildi. Tam bir inziva hayatı içinde yaşadı. [9]

Gazaba Uğramak Korkusu İçindeydi!

O günlerde Tahir El-Zama İla Yavmil-Kıyame isimli bir risaleyi de telif etmiştir. Tumanbay 1500 yılında Sultan olunca, Suyuti gizlenmek mecburiyetini hissetti. Gazaba uğramak korkusuy­du bu gizlenmenin nedeni. Ama aynı yılın sonlarında Kanşuh Al-Cavri’nin sultanlığa geçmesiyle sona erdi bu korkusu.

Ancak onun için artık Faal hayata dönmek mevzu bahis değildi. Bazı kerametleri, keşifleri Tayy-i zaman ve mekanda bulunduğu hakkında ki, velilik rivayetleri ile Osmanlıların Mısır’ı istila ede­cekleri yolunda ki sezişlerinin bu günlerin meyveleri olması mümkündür. [10]

Hediyenin Reddi Ve Ölümü

Sultan Gavri, kendisine yeni vazifeler teklif ettiği zaman kabul etmediği gibi, onun gönderdiği 1.000 dinarı red ile hediye ettiği köleyi de azad eylediği söylenir. Suyutî bir süre böyle yaşadı. An­cak okumak ve yazmaktan geri durmuyordu. Sonra ara sıra da ol­sa, davet üzerine Sultanın meclisine gittiği oluyordu. Bununla beraber artık çökmüş ve yaşı da altmışı bulmuştu. Bu sırada hasta­landı ve ıstıraplı bir devreyi rnütaakip 19 cemaziyelevvel 911 (18 teşrini evvel, 1505) cuma sabahı vefat etti ve Kahire’de Babul -Karaf’a dışında defnolundu. Kabri üzerine bir türbe yapılmış ve mezarına ahşap bir sanduka işlenmiştir. Türbesi uzun müddet ba­zı alimler ve emirlerin ziyaretgahı olmuştur. [11]

Eserleri

Suyutî’nin pek muhtelif mevzularda ve çok sayıdaki eserlerinin ekseriyeti uzun arıştırmalar mahsulü olan terkibi te’liflerden zi­yade çeşitli kaynaklardan iktiffa suretiyle derlenmiş eserlerdir’. Henüz hayatta iken bir çok İslam ülkelerinde ve ilim merkezlerin­de eserleri şöhret bulmuş bir alim hüviyetini ihraz eylemiştir.

Hicaz,  Şam, Halep, Takrur,  Osmanlı ülkesi, Hind ve Yemenbu[12]

Eserlerinin Sayısı

Suyûti’nin eserlerinin sayısı muhtelif kaynaklara göre 500 -600 arasında değişmektedir. ” Huns Ul-Muhazara”da Suyütî, kendi eserlerini 300 olarak vermektedir. Ancak müellif bundan sonra da birçok eserler kaleme almıştır. Nitekim çağdaşı İbn İyas,bu eserlerin 600 olduğunu kaydetmektedir. [13]

Tefsir Eserleri: 

  1. Kur’an-ı İlimler
  2. Hadis
  3. Fıkıh
  4. Muhtelif Mes’eleler       
  5. Dil Ve Edebiyat
  6. Usûl-Beyan Ve Tasavvuf

Brok Kelmann, buna bir de tarih ve adap bölümü ilave etmiştir. Eserlerinin muazzam sayısı ve büyük çeşitliliği karşısında, Broc-kelmann’ın bir az daha tafsilatlı olan tasnifine uyularak yukarıda zikredilen bölümlerle ilgili en çok tanınan te’lifleri hakkında kısa bilgi verilmekle yetinilecektir. [14]

1. Kur’an-i İlimler  

  1. “Tarcuman Ül-Kur’an il Tafsiril-Musnad” adlı esiri tef­sir ile ilgili bütün rivayetleri ihtiva ettiği anlaşılmakta olup, maalesef günümüze intikal etmemiştir.
  2. “Kitabüd- durrl-mansur fi tafsiril – Me’sur ” Bundan önceki eserin, isnadları hazf edilerek kaynakları muhafaza edilmek suretiyle kaleme alınmış bir muhtasarı olup, altı cilt halinde basılmıştır. Ayetleri aynı mevzudaki hadislerle, sahabe ve tabiinden gelen nakiller ile açıklanmıştır.
  3. Mufhamatul – akran fi mubhamatıl-Kur’an’ın bir kaç müphem noktası üzerinde durulmuştur.
  4. Lubamül-Nuhul fi ashabın Nüzul’ ü, El-1 Vahidi’nin aynı mevzudaki eserine dayanmakta olup, ayetlerin nüzul sebeblerme dair bilinenleri toplamakta ve el-vahidi’nin eserini genişletmek sure­tiyle tamamlamaktadır.
  5. Tafsirül-Calalayn, Suyüti’nin en meşhur mütedavil eserlerinden olup, hocası Celauddin El-mahalli (ölm. 864 – Mil.1459)tarafından başlanılmış ve ölümünden sonra kendisi tarafından 870 (1465)’de 40 gün içinde tamamlanmıştır. Aynı lakabı taşıyan iki kişinin eseri olduğu için, “Tafsirül-Calalayn” adını taşıyan bu tefsir, sahasının en muşhur eserlerinden olup müteaddit defalar basılmıştır. En son ve en güzel baskısı, Kahire (1954 ) Darül-Maarif neşridir. Haşiyeleri arasında en mühimi Süleyman Al -Camal (ölm. 1204 -1790)’inkidir.
  6. Mecmu Ul-Bahrayn ve Matlaul badrayn, Suyutî’nin en ge­niş tefsiri olup, bugün ancak bir kısmı elimizde bulunmaktadır. Bunun diğer kısımlarının tamamlanıp tamamlanmadığı malum değildir. Bize intikal eden kısım, sadece eserin mukaddeme sinden ibarettir. 872 (1367) yılında “El-al-tahbir fi ulum L-Tafsir” adı ile müstakil bir eser olarak da kaleme aldığı bu kısım ise bütün Kur’an-ı ilimler hakkında mücmel bir bakış mahiyetindedir.
  7. El – İthan fi ulumil – Kur’an, Suyuti’nin en mühim ve sahası­nın en geniş malûmatını ihtiva eden eserlerinden biri olup, bundan önceki eserinin bilhassa ez-zarkaşi (ölm.794- 1392)’nin, Kitab’ul – Burhan fi ulumil – Kur’an, adlı kitabından faydanılarak geniş­letilmiş şeklidir[15]

II- Hadis Eserleri:

  1. Camı-Ussağır min ahadisil-Başir ve Nazir, umumi hadis mecmuaları arasında zamanımıza kadar mevkiini koruyabilmiş ve bilhassa Osmanlı ulemasınca büyük rağbete nail olmuş eserlerindendir.

Eserin baş taraflarından verilen izahattan da anlaşılacağı üzere veciz hadislerin seçilmesine dikkat edilmiş ve harf sırası takip olunmuştur. Aslında bu eser, Suyutî’nin Cam’ul-Cavami” ismindeki, içinde peygamberin bütün hadislerini bir araya getirmeye niyet ettiği kitabının hulasasıdır. Suyûtî, Camı-Ussağır’ın te­lifinde kaynak olarak altı hadis mecmuasından başka Ahmet b. Hanbal’ın Musnad’inden de faydalanmıştır. Her hadisin yanma nereden alındığını gösteren rumuz konulmuştur. Böylece değerli ve sa­hih hadisleri içine alan Camı-Ussağır, 18 Rebiülevvel 907 (1 teş­rin, evvel 1501) tarihinde ikmal olunmuştur. Bu eser Abdurrahman El- Munavi tarafından şerh edilmiştir.

  1. Kıyafetültalib el-labib fihaşa’is al-Habib al-ma’rufa bi’l-ha sa’isul-kabra, paygamberin hususiyetleri hakkında kaleme alınmış olup 2 cilt halinde Haydarabad (1319/1320) de neşredilmiştir.
  2. La’alil- Masnu’a fi’1-ahadisel – Mevzu’a, Suyut’i’nin hadis tenkidi bakımından mevzu hadisler hakkında hazırladığı bir eserdir.
  3. “Tadrib ül-Ravi fi şarkı takribil, Navavi,” hadis usulü kitapları arasında hala ehemmiyet ve şöhretini muhafaza eden bu eser, İbni – Salah’ın hadise dair kaleme aldığı “K.Ma’rifatianva”i ulumil – Hadis ” adlı eserinin lı-Navavi tarafından yapılan ek takrib vafl-Taysir adlı Suyûti’nin yazdığı şerhtir. Eser Mısır’da 1379 da neşredilmiştir.

Bilhassa hadis ricali bakımında  zenginliği ve başka kitaplarda zikredilmeyen hadisle ilgili araştırmaları ihtiva etmesi cihetinden ehemmiyetlidir.  [16]

Şahsiyeti

Mezhep bakımından şafii-olan Suyutî, daha hayatında kazanmış olduğu büyük şöhret muvacehesinde tevazuu biraz kenara ve zamanla kendisini, sadece nadir ve müstesna bir ilim adamı olduğu­na güvenmekle kalmayarak hadis, fıkıh ve Arapça dilbilgisi bakımından kendisini devrin en büyük alimi olarak görmeye başlamış  ve hatta IX. asrın “Müceddid’i bile addetmiştir.

Suyutî’nin izzeti nefsine düşkünlüğü ve gururu sebebiyle kimse­den ihsan ve caize talep ve hatta kabul etmediği, ilim ve haysiye­tini çok üstün tuttuğu bilinmektedir. Nadir olmakla beraber geçim sıkıntısı çektiği günlerde bile, hayli zengin olduğu kütüphanesinden bazı kitapları satmayı tercih ederek çağının büyüklerinden ge­len hediyeleri kabule yanaşmadığı malûmdur. Vefatından sonra te­rekesini kaydetmek üzere Sultan Kansuî el – Cavri’den izin istenildiğinde şu cevap alınmıştır:

” Suyutî, hayatta iken bizden bir şey aldımı ki, biz de onun terekesine el koyalım.” [17]


[1] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[2] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[3] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[4] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[5] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[6] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[7] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[8] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[9] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[10] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[11] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[12] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[13] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[14] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[15] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[16] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

[17] İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/

Camius Sagir” kitap hakkında daha fazla bilgi edinmek için Ücretsiz pdf olarak almak için aşağıdaki indirme düğmesini tıklayın

Bozuk bağlantıyı bildirin
Siteyi Yardim Et


for websites

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *