Skip to content
Home » Hadislerle Peygamberin Namaz Kılma Şekli

Hadislerle Peygamberin Namaz Kılma Şekli

HADISLERLE PEYGAMBERIN NAMAZ
  • Kitap başlığı:
 Hadislerle Peygamberin Namaz
  • Yazar:
al-Albaani
  • Kitap Sayısı
190
  • Dil:
Türkçe
  • Görünümleri:

Loading

  • PDF Doğrudan  
İndirme için tıklayın
  • Satın al  
Kağıt Kapak için

HADISLERLE PEYGAMBERIN NAMAZ – Kitap Örneği

Mukaddime – (HADISLERLE PEYGAMBERIN NAMAZ)

Kur’an’da Allah Rasûlü’nden önceki peygamberlerin de namaz kılmakla emrolundukları çeşitli âyetlerde dile getirilmektedir (Bkz. Bakara 83, Yunus 87, Hud 87, İbrahim 37, Meryem 30–31, 54–55, Taha 14, Enbiya 72–73). Bu âyetlerden, namaz ibadetinin sadece Muhammed (s.a.v.) ümmetine özgü olmayıp önceki ümmetlerde de bulunduğu anlaşılmaktadır.

Siyer kitaplarındaki mevcut bilgilere göre; ilk vahyin sonrasında Hz. Peygambere, risalet yüküne dayanmasını, sabretmesini tavsiye eden ayetler gelmiş, bunu izleyen fetret döneminin ardından da namaz farz kılınmıştır. Bu durum, namazın güçlüklere direnç göstermede önemli bir işlevinin olduğunu göstermektedir.

Kelime-i şehadetten sonra İslâm’ın en önemli rüknü olan namaz, günde beş ayrı zaman diliminde olmak üzere kadın erkek her müslüman için, Allah tarafından farz kılınmış bir görevdir.

Namaz belli eylemler ve özel rükünler ile yüce Allah’a kulluk etmektir. Namaz, dış görünüşü itibariyle birtakım şekiller ve zikirden ibaret olsa da içeriği ve gerçek mahiyeti olarak, yüce yaratıcıya münacaat etmek, O’nunla konuşmak, O’na yakınlaşmak ve O’nu müşahede etmektir. Bu özelliğinden, yani yüce yaratıcı ile teklifsiz buluşma ve aracısız konuşma anlamına gelişinden dolayı, namaz ilâhî bir lütuftur.

Ancak namazın bu karakterinin ortaya çıkabilmesi ve yerine getirilmiş makbul bir ibadet olabilmesi için, onun zahirî ve batinî şartlarının yerine getirilerek kılınması gerektiği açıktır. Namazı en iyi kılanın ise, Hz. Peygamber olduğunda şüphe yoktur. Bu nedenle onun namazı nasıl kıldığını öğrenmek ve namazı o şekilde yerine getirmek her müslümanın arzusu ve görevi olmuştur. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) bir hadisinde “Benim namazı nasıl kıldığımı görüyorsanız, siz de öyle kılın.” buyurmuştur. Bu amacın gerçekleşmesine hizmet etmek amacıyla kaleme alındığını düşündüğümüz bu kitabı biz de aynı amaçlarla Türkçe’ye çevirdik.

Yazar, çeşitli baskılarında yaptığı açıklamalarla kitabının karakteri ve muhtevası hakkında ayrıntılı bilgiler verdiği için biz bu girişte ayrıca bu açıklamalara girmeyeceğiz. Nitekim geçmiş baskılarda bulunmayan bu açıklamaların tamamı bu kitapta yer almıştır.

Bu çevirinin temel özellikleri şunlardır:

1-Bu kitap, daha önceki baskılarda bulunmayan önemli açıklama ve dipnotlar içermektedir. Çeviri son Arapça baskıdan yapıldığı için önceki baskılarda bulunmayan ilave açıklamalar içermektedir. Yazarın, kitabın üzerinde yapılan korsan baskılara, tahriflere ve kitaptaki bazı bilgilere yapılan itirazlara verdiği cevaplar bu açıklamalara dâhildir.

  • Kitaptaki hadislerin tamamı Türkçe hadis kaynaklarında yerleri gösterilmek suretiyle tahriç edilmiştir. Ancak burada hadislerin geçtiği tüm kaynaklarda tek tek yerlerinin gösterilmesi yerine daha çok yazarın gösterdiği hadis kaynakları temel alınmış, hadisin öncelikle o kaynaklardaki yerlerine atıfta bulunulmuştur. Amacımız; tam bir tahriç çalışması olmayıp, okuyucunun kitapta yer alan hadisleri Türkçe hadis kaynaklarında kolaylıkla bulabilmesine yardımcı olmaktır. Çünkü yazar da hadislerin tahricini yaparken hadis kaynaklarının tamamını değil; sadece birkaçını belirtmekle yetinmiştir.
  • Hadislerin tahricinde uzun ve yorucu bir çalışma sürecinin geçtiğini belirtmek istiyoruz. Bunun okuyucuyu etkileyen bir yönü olduğu için bu açıklamayı yapma gereğini duyduk. Bu sürecin uzun ve yorucu olmasının temel nedeni, kitabın karakterinden ileri gelmektedir.

Kitapta yer alan hadisler, tek bir metinden ibaret olmayıp, farklı rivayetlerin metinlerinin hadisin uygun yerlerinde birleştirilmesi suretiyle oluşmuş bulunmaktadır. Biz bir veya iki cümleden oluşmuş bir hadisi araştırırken, bunun bazen bir sayfayı bulabilen uzun bir hadisin bir cümlesi olduğunu gördük. Bu cümle konunun içeriğine göre bazen söz konusu hadisin baş tarafında, bazen ortasında ve bazen de sonunda bulunabilmektedir.

  • Söz konusu cümleye ulaşmak için genellikle kaynaklardaki hadislerin tamamının okunması gerekmiştir. Bu ise, hem uzun zaman almış, hem de yorucu olmuştur. Yazar bazen hadisin bir parçasını vermek yerine hadisin anlamını vermiştir. Bu da çalışma sürecini uzatan ve zorlaştıran bir başka etkendir.

Bunun okuyucuyu ilgilendiren yönü şudur: Okuyucu bu kitapta bir hadisi (veya hadisin bir bölümünü) okuyup, tahriçte gösterilen kaynağında ona ulaştığında, okuduğundan daha uzun veya okuduğunun yarısı kadar uzunlukta bir metinle karşılaşacaktır. Bu, tahriç aşamasında bizim yaşadığımız durum olup, nedeni kitabın karakterinden ileri gelmektedir. Kitap, hadisin tamamını vermek yerine ilgili cümlesini veya cümlelerini vermiştir. Ama okuyucu hadis kaynağında hadisin tamamına ulaşmıştır.

Bu nedenle o, hadisin delil olarak getirildiği bölümüne ulaşmak için hadis metninin tamamını okumalıdır. Okuyucunun hadis kaynağında farklı bir metinle karşılaşmasının ikinci nedeni, kitapta verilen metnin tek bir metin olmayıp, birkaç metnin birleşmiş olmasıdır. Okuyucu bu kitapta her ne kadar tek bir metin okusa da gerçekte farklı birkaç metnin birleşmesinden oluşmuş bir hadis okumaktadır. Bu, yazarının da belirttiği üzere bu kitabın temel özelliklerinden biridir. Kitabın bu özelliğinden dolayı

okuyucu, bir tek kaynakta okuduğu hadis, bu metinlerden sadece biri olacağı için kitaptaki metnin tamamına her zaman ulaşamayacaktır. Metnin tamamına ulaşması için dipnotta gösterilen kaynakların tümüne ulaşmalı ve bunları bir anlam bütünlüğü içinde birleştirmelidir. Okuyucu karşılaşacağı bu metin farklılığını yadırgamamalıdır.

  • Hemen hemen tüm hadislerin tahricinde yazarın gösterdiği kaynaklardan fazlasına yer verilmiştir. Okuyucunun hadislere kolaylıkla ulaşmasını sağlamak için kaynağın cilt ve sayfa numarası da verilmiştir. Kitabın sonunda yer alan bibliyografyanın sonuna bu tahriçte kullanılan Türkçe hadis kaynakları verilmiştir. Dipnotlarda gösterilen bab ve hadis numaraları ile cilt ve sayfa numaralarının bu kaynaklar esas alınarak yazıldığı unutulmamalıdır.
  • Yine bu kaynaklarla ilgili olarak önemli bir hatırlatmamız da olacaktır. O da şudur: Hadislerin tercümesi yapılırken kaynaklardaki tercüme alınmayıp, tarafımızdan günümüzün diliyle ve daha akıcı bir anlatımla yeniden tercüme edilmiştir. Bu nedenle, okuyucu, hadisleri kaynaklarında bulduğunda anlam aynı kalmakla birlikte farklı bir tercümeyle, daha doğrusu farklı bir dille karşılaşacaktır. Yeni bir tercümenin en isabetli davranış olacağı kanaatiyle hadisleri yeniden tercüm ettik. Zira, örneğin; bir hadis birçok kaynakta geçmektedir. Çeviride bu kaynaklardan birinin tercümesi esas alınsa bile okuyucunun hadisi araştırırken, farklı bir kaynaktan onun tercümesini farklı bir dille/anlatımla okuması mümkündür. Bu nedenle kendimizi herhangi bir tercümeyle sınırlandırmadık.
  • Kitaba, zaman zaman tarafımızdan, hadisin anlaşılmasına katkıda bulunacağına inandığımız dipnot açıklamaları konulmuştur. Fakat kitabın karakterini korumak için ve zaten yazar tarafından yeterince açıklama yapıldığı göz önüne alınarak, bu açıklamalar oldukça sınırlı tutulmuştur.
  • Hz. Peygamber’in namaza başladığında, teşehhüdde, rükûda, rükûdan doğrulurken ve doğrulup dikildiğinde, secdede ve iki secde arasında okuduğu dua, zikir ve salâvatların tamamının Arapça metinleri harekeli olarak verilmiştir. Arapça okuma bilmeyenler için de bu dua, zikir ve salâvatların Türkçe okunuşları ve anlamları da Arapça metinlerinden hemen sonra yazılmıştır.
  • Bu kitap, değerli âlim el-Elbânî’nin, bütün ümmet tarafından ittifakla kabul edilmiş Hadis Usûlü kriterlerini uygulayarak vardığı sonuçlardır. O, bu kitabında insanları ne kendine ne de bir başkasına taassupla bağlanmaya çağırmamıştır.

Bununla birlikte el-Elbânî’nin de hata edebileceği, başka bir âlim tarafından aynı kriterler uygulanarak daha doğru sonuçlara varılabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Dolayısıyla ümmet arasında farklı görüşlere sahip toplulukların bulunması gayet tabiî bir durumdur. Bu farklı görüşler ve ihtilaflar, tefrika sebebi olmamalı, taraflar birbirilerine karşı kırıcı ve itham edici davranmamalıdırlar. İslâm kardeşliğinin ve ümmet birliğinin bozulmasının müslümanlara en az mezhep taassubu kadar zarar vereceği unutulmamalıdır.

Bu kitabın çevirisi ve tahric çalışması ile ilgili olarak birine de teşekkür borcum var. Gerek bilgisayar başında, gerekse hadis kitapları ciltleri arasında uzun saatler süren çalışmalar esnasında bana yardımcı olan, değerli katkılarını esirgemeyen vefakâr eşim Fatma Arpaçukuru’na teşekkür ediyorum.

Bu çeviriyi, kitabın konusu olmasının yanı sıra kaleme alınmasının ve tercüme edilmesinin de temel sebebi ve hedefi olan Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) aziz ruhuna, “ümmetimden” diyeceği bir bireyi olabilmedileklerimle ithaf ediyorum.

Hadislerle Peygamberin Namaz” kitap hakkında daha fazla bilgi edinmek için Ücretsiz pdf olarak almak için aşağıdaki indirme düğmesini tıklayın

Bozuk bağlantıyı bildirin
Siteyi Yardim Et


for websites

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *