| Huccetullahil Baliga |
| Şah Veliyyullah Dihlevi |
| 1415 |
| Türkçe |
|
|
| İndirme için tıklayın |
| Kağıt Kapak için |
Şah Veliyyullah Dihlevi – Huccetullahil Baliga – Örneği
Sütre – Şah Veliyyullah Dihlevi – Huccetullahil Baliga
Sütre edinmenin hikmeti: Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
“Namaz kılan kimsenin önünden geçen kimse, ne derece vebal yüklendiğini bilse, onun için kırk (sene) beklemek önünden geçe mekten daha hayırlı olurdu.”(( Buhâri, Salat, 101: Müslim, Salât, 261))
Bence bunun hikmeti şudur: Namaz, Allah’ın nişanelerinden olup, tazimi gerekir. Namaz görünüm itibariyle, uşakların efendilerine hizmet için onların önünde kıyamda bulunmalarına, huzurlarında elpençe divan durmalarına benzer.
Hal böyle olunca namaz kılana saygı göstermek gerekir ve bunun en belirgin şekillerinden biri de onu eda eden kişinin önünden geçmemektir. Zira efendi ile hizmetinde bulunan uşakları arasına girmek terbiyesizlik sayılır. Rasûlullah’ın (s.a.) şu hadisi bu mânadadır:
“Şüphesiz sizden biri namaza kalktığında, elbette ki o, Rabbi ile münâcâtta bulunmaktadır ve Rabbi, kıble ile kendisi arasındadır.(( Buhâri, Salat, 101: Müslim, Salât, 261. Buhâri, Mevâkit, 8, Salat, 33; Müslim, Mesácid, 54. Hadisin devamı göyle: “Bu itibarla sakın kıble ve sağ tarafina tukar mesin. Eger (Ukürmek zorunda kalırsa soluna ya da ayagının altına tu. kürsün))
Buna ilaveten şunu da belirtelim ki, bu hareket, namaz kılan kimsenin kalbini meşgul eder, onun zihnini karıştırır. Bu yüzdendir ki, namaz kılan kişinin, önünden geçmek isteyenleri engelleme hakkı bulunmaktadır. Rasûlullah’ın (s.a.), “Biriniz sütre edinerek namaz kılarken birileri onun önünden geçmek isterse, ona…
Narh koyma: fiyat sınırlaması:
Hadiste belirtildiğine göre Rasûlullah (s.a.) zamanında fiyatlar yükselmişti. İnsanlar Rasûlullah’a (s.a.) başvurarak fiyatlara narh koymasını istemişlerdi. Rasûlullah (s.a.) bu isteğe şöyle cevap verdi:
“Fiyatları belirleyen; yükselten ve alçaltan, rızkı veren ancak Allah’tır. Ben, şüphesiz Allah Teâlâ’ya üzerimde hiçbir kimsenin hakkı olmadan kavuşmayı umuyorum.”*12
Asli hüküm; müşterilerle, mal sahibi satıcılar arasında dengeyi bulmak ve her iki tarafin da zarar görmemesini, zarar góreceklerse her iki tarafın da eşit oranda görmesini sağlamaktır. Bu ise gayet zordur. Bu itibarla Rasûlullah (s.a.), bundan sakinmis ve müdahalesinin kendisinden sonra gelen yöneticiler tarafından bir sünnet edinileceğinden endişe etmiştir. Bununla birlikte satıcılarin, herkesçe açık bir zulüm yaptıkları görülürse, o zaman durumun değiştirilmesi caizdir. Çünkü bu yeryüzünde bozgunculuktur; önlenmesi gerekir.
Borç ilişkilerinin yazılması ve şahit tutulması: Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Ey iman edenler! Belirlenmiş bir süre için birbirinize borclandığınız zaman, onu yazın!”413
Borçlanma, tartışma ve nizaya en çok sebebiyet veren bir mu. amele türüdür. İhtiyaç bulunduğu için ondan vazgeçme imkânı da yoktur. Bunun için Allah Teâlâ, borç ilişkilerinin yazılması ve üzerine şahit tutulması konusunda kesin emrini indirmiş; teminat olmak üzere rehin ve kefalet müessesesini meşrû kılmış; şehadette bulunmayıp, olayı saklamanın günahını açıklamış, kitabet (noterlik) ve sahidlik görevini sosyal içerikli yükümlülüklerden kılmıstır.
Selem akdi:
Rasûlullah (s.a.) Medine’ye geldiği zaman, insanlar meyve konusunda bir, iki, üç… sene gibi sürelerle selem muamelesinde bulunuyorlardı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurdu:
for websites
3.5