Skip to content
Home » İSLÂMDA FIKHİ MEZHEPLER TARİHİ

İSLÂMDA FIKHİ MEZHEPLER TARİHİ

Islamda Fikhi Mezhepler Tarihi
  • Kitap başlığı:
 Islamda Fikhi Mezhepler Tarihi
  • Yazar:
Muhammed Ebu Zehra
  • Kitap Sayısı
316
  • Dil:
Türkçe
  • Görünümleri:

Loading

  • PDF Doğrudan  
İndirme için tıklayın
  • Satın al  
Kağıt Kapak için

Islamda Fikhi Mezhepler Tarihi – Kitap örneği

Takdim – İSLÂMDA FIKHİ MEZHEPLER TARİHİ

Aziz Okuyucu;

Allahu Teâla hazretlerinin lûtfu ile, Peygamber Efendimizin ve onun güzide Ashabından sonra, yüce dinimizi en iyi anlayan ve en güzel izah buyuran Ilim, Iman, cebret ve şecaatleri dillerde ve gönüllerde eksilmeyen büyük Mezheb Imanılnrımızın ilmi dehâlarını ve mezheblerini anlatan bu değerli kitabın 2. baskısını sizlere sunmanın bahtiyarlığı içindeyiz.

Bu eserde; bu büyük insanların, engin ahkâm bilgileriyle, Allanın ve onun Resulünün emirlerini en ince teferruatına kadar nasıl inceledikleri. ieriat deryasının uçsuz bucaksız köşelerini keşfedip insanlığın hizmetine nasıl sundukları anlatılmıştır.

Onların çalışmaları sırasında ne gibi güçlüklerle karşılaştıkları, gadre uğratılıp hatta işkence görmeleri, fakat asla yılmamaları, muarızlarına hiçbir zaman taviz vermemeleri izah edilmiştir.

Böylece çağımızın büyük inceleme kitaplarından biri ortaya çıkmış, bütün Müslümanların, bu büyük din Imanlarının hayatları hakkında daha kolay bilgi edinmeleri sağlanmıştır.

Içinde bulunduğumuz bu asırda tercümesini sunduğumuz bu eseri kaleme alan büyük üstad, Muhammed Ebu Zehra’dır. Hayatım Islâmî Ilimlere vakfeden çağımızın büyük Islâm Hukuku Profesörlerinden bu kıymetli insanın 1974 yılında aramızdan ebediyen ayrıldığını büyük bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz, kendisine Allah’dan rahmet dileriz.

Eserin tercümesini, Ankara Üniversitesi Ilâhiyyat Faküitesi’nin muhterem Hocalarından Dr, Abdülkadir iener yapmıştır. Kısa bir zamanda birinci baskısı tükenen bu kitabı ikinci baskıya hazırlanması sırasında titizlikle gözden geçiren mütercime teşekkürlerimizi arzederiz.

Okuyucumuza böyle bir eseri ‘kinci defa takdim etmeyi yayınevimize müyesser kılan Allaha hamdeder; Bu türiü lûtf ve ihsanlarını daim etmesini niyaz eyleriz.

Tevfîk Allahtandır. HISAR VI1[1]

Önsöz

Verdiğin nimetler için övgü ve şükür sanadır, Allahım. Başarılı kıldığın için lütuf senindir. Sana yakarır, sana koşarız. Yaptığımız her iyilik senin yardımınla ve senin lutfunladir. Iyilikten başka yaptığımız her şey, ancak kendimize ait ve tedbirsizliğimizin eseridir. Sen, her iki halde de bize karşı merhametlisin. Bağışlayıcı ve yarlıgayıcı sensin!

Alemlere rahmet olarak gönderdiğin Peygamber’e salât ve selâm eyleriz. O’nun izinden giden sapmaz. O’nun hidayet nişanesi olan âl ve ashabına ve onların yoluna gerçekten uyanlara kıyamete kadar salât ve selâm olsun!

Allah, Islâm’ın sekiz büyük Imamı hakkında birer ciltlik sekiz eser yazmaya beni mavaffak Jnldı. Işte îslâm ilmini yayan, ilmî me-saileriyle, büyük bir titizlik ve derin bir anlayışla ictihadlarda bulunan bu Imamların yolunu, uzak-yakın bütün Islâm ülkelerinde yığın yığın müslüman kitleleri takip etmiş ve etmektedir.

Bu sekiz Imam, kronolojik sıraya göre şunlardır:

  1. Zeyd b. Ali Zeynelâbidin (80-122 H.)
  2. Ebu Abdillah Cafer .es-Sadık b. Muhammed Bakır (80-148 H.).
  3. Ebu Hanife Numan b. Sabit (80-150 H.)

4 — Mâlik b. Enes (98-178 H.).

  • Muhamed b. Idris eş-iafiî (150-204 H.).
  • Ahmed b. Hanbel (161 – 241 H.),
  • Ibn-i Hazm el-Endelüsî (384 – 456 H.).
  • Takıyyüddin b. Temiyye (661-728 H.).

Bu sekiz kitap, kendisini Islâm Hukuku’na vermiş ihtisas sahiplerinden başka okuyuculara ağır gelmektedir. Bunun içindir ki bir çokları, benden bu kitapların daha kolay okunacak ve genel kültür sahibi olmak isteyenlerin de yararlanmasını sağlayacak bir duruma gelmesi için onları biraz kısaltmamı, bununla beraber ihtisas sahiplerinin de, bütün istediklerini bulamasalar bile, hiç olmazsa faydalanacakları ve her okuyucunun seviyesini aşmayacak, ihtisas sahiplerinin zevkini bozmayacak, büyüklerin küçümsemeyeceği ve az çok Islâm kültürüne sahip olan gençlerin anlamakta zorluk çekmeyeceği bir şekle koymamı istediler.

Ben de onların bu isteklerini yerine getirmek zorunda kaldım. Çünkü, böylece bu eserlerin faydası umumileşmiş olacaktır. Ayrıca ihtisas sahibi olmayanlar da seleflerinin üstün çalışmalarını ve onların Fıkıh denizine dalışlarını; ellerinde Kur’an, Sünnet ve Sahabîlerin Fıkhından, mücehhez oldukları anlayış silâhından, yollarını ay- dınlatan ihlâstan, kendilerini şeytan ve nefsi “arzulara, sapıklığa karşı koruyan züht ve

İslâmın Gözettiği Maslahatlar

Burada Islâmiyetin gözettiği hakîki maslahatları inceliyeceğiz. Islâmî hükümlerde

gözetilen maslahatlar, Kur’an ve Sünnet nass’larıyla sabittir. Nass’Iarm şâmil olduğu maslahata benziyen hususlarla, maslahat nevinden olan şeylerin nelerden ibaret olduğunu da burada incelememiz gerekir. Hiçbir Islâm hukukçusu veya herhangi bir kimse, nass’lara aykırı olan bir şeye islâm adına maslahat ismi veremez. Çünkü nass’lara aykırı olan şeyler nefsi arzular olup Kur’an ve Sünnet tarafından bu gibi arzulara uyulması yasaklanmıştır.

Bütün nass’larm önemle üzerinde durduğu maslahatlar şunlardır :

  1. Dîni korumak,
  2. Canı korumak,
  3. Aklı korumak,
  4. Nesli korumak,
  5. Malı korumak.

Çünkü insanoğlunun içinde yaşadığı dünya meseleleri bu beş esasa dayanmakta, insanlığın saadet dolu bir hayat sürmesi bunlarla gerçekleşmekte ve insana saygı bunların korunmasıyla mümkün olmaktadır.

iimdi bu maslahatları tek tek ele alalım((İslam’da Fıkhi Mezhepler Tarihi, Prof. Muhammed Ebu Zehra, Hisar Yayınevi: 2/88))

  • — Dînin korunması: Insan, dinî duygu ve inançlara sahip olmakla hayvanlardan ayrılmaktadır. Çünkü dinî hayat, insanın en belli başlı özelliklerinden biridir. O halde insanın inandığı din, her türlü tecavüzden korunmalıdır. Islâmiyet, din hürriyetini en güzel biçimde himayesi altına almıştır. Kur’an-ı Kerim’de Allah, «Dinde zorlama yoktur, îman ile küfür apaçık ortaya çıkmıştır»(( Bakara Sûresi, 256.)) ve insana dinî inançları yüzünden işkence yapmayı yasaklayarak, «Din yüzünden baskıda bulunmak (fitne) adam öldürme (kati) den daha kötüdür»(( Bakara Sûresi, 191)) buyurmuştur.

Dinî hayatı korumak ve insan ruhunu, dinî duygularla beslenmek için ibadetler emredilmiştir. (( Islam’da Fıkhi Mezhepler Tarihi, Prof. Muhammed Ebu Zehra, Hisar Yayınevi: 2/88-89))

  • — Can (nefs) in korunması: Bu, çok değerli ve aziz olan yaşama hakkının korunması demektir. Dolayısıyla insanı öldürmek, onun herhangi bir uzvunu kesmek…

Kitap “Islamda Fikhi Mezhepler Tarihi” hakkında daha fazla bilgi edinmek için Ücretsiz pdf olarak almak için aşağıdaki indirme düğmesini tıklayın

Bozuk bağlantıyı bildirin
Siteyi Yardim Et


for websites

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *