Skip to content
Home » KITABUZ ZUHD BEYHAKI pdf indirin

KITABUZ ZUHD BEYHAKI pdf indirin

KITABUZ ZUHD BEYHAKI
  • Kitap başlığı:
 Kitabuz Zuhd Beyhaki
  • Yazar:
Beyhak
  • Kitap Sayısı
1024
  • Dil:
Türkçe
  • Görünümleri:

Loading

  • PDF Doğrudan  
İndirme için tıklayın
  • Satın al  
Kağıt Kapak için

KITABUZ ZUHD BEYHAKI – Kitap Örneği

TASAVVUF NEDİR? – (KITABUZ ZUHD BEYHAKI)

  • Ebû Sehl Muhammed b. Süleyman’a, “Tasavvuf nedir?” diye soruldu. “Rabbe itirazdan yüz çevirmektir” cevabını verdi.
  • Ebü’l-Hasan-ı Bûşencî de şöyle demiştir: “Tasavvuf bana göre, Allah dışındaki şeylerden kalbi temizlemek, eldekileri dağıtmak ve başkalarının değerlendirmelerine fazla önem vermemektir. Kalbi mâsivadan temizlemeye gelince, yüce Allah fakir muhacirler için buyurduğu kavlinde bu husus geçmektedir: “Yurtlarından ve mallarından (sürülüp) çıkarılmışlardır.” 51 Eldekileri çıkarmaya gelince, âyet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır: “Mallarını gece gündüz, gizli ve açık Allah yolunda infak edenler.” 52 Başkalarının değerlendirmelerine önem vermemeye gelince, âyette şöyle geçmektedir: “Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar.” 53

SÛFÎLERE BU ADIN VERİLMESİNİN NEDENİ

  • Bir kişi Ebû Bekir-i Şiblî’ye, “Sûfîlere niçin Sûfiyye denildi?” diye sordu. Ona şu cevabı verdi: “Rableri katından kendilerine gösterilen yakın dostlukla saf oldular. Saf olan insan da sûfîdir (saftır).”

İLİM TALEP ETMEK

  • Sa‘d b. Ebû Vakkâs’tan: Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdular:

“Ben, ilmi ibadetten daha fazileti tutarım. Dininizin en hayırlı durumu vera‘lı olmaktır.”

  • Ebû Hüreyre’den: Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdular:

“Bir kimse bir müminden dünya sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderirse, Allah da ondan kıyamet günü sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderir. Bir kimse bir müslümanın bir günahını örterse, Allah da dünya ve âhirette onun günahını örter. Bir kimse sıkıntıda olan bir mümine kolaylık gösterirse, Allah da dünya

ve âhirette ona kolaylık ihsan eder. Kul din kardeşine yardım ettiği müddetçe Allah da ona yardım eder. Her kim ilim talep ederek bir yol tutarsa, Allah ona cennete götüren bir yol nasip eder. Bir topluluk Allah’ın mescidlerinden bir mescidde toplanarak Allah’ın kitabını okur ve onu aralarında müzakere ederlerse, melekler onları kuşatır ve üzerlerine sekînet iner, Allah’ın rahmeti onları kaplar. Allah onları kendi nezdindekilere anar. Amelinin yavaşlattığı kişiyi nesebi hızlandıramaz (Ameli az olanı, nesebi amel yapanların katına çıkarmaz).

  • Amr b. Abese-i Sülemî’den: Resûlullah’a (s.a.v) geldim ve, “Bu din için size kimler biat ediyor?” diye sordum. “Hür ve köleler” buyurdu. “Hangi ameller daha faziletlidir?” diye sordum. “Sabretmek, müsamaha göstermek, güzel ahlâklı olmak” buyurdular. “İslâm’da hangi şeyler daha faziletlidir?” diye sordum. “Allah’ın dininde bilgi sahibi olmak, Allah’a itaat ederek amel etmek, Allah’a karşı hep hüsnüzanda bulunmak” buyurdu. “Hangi müslüman daha faziletlidir?” diye sordum. “Müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kimse” cevabını verdiler. “Allah’ın en hoşlandığı amel hangisidir?” diye sordum. “Yemek yedirmek , selâmı yaymak ve güzel kelâm etmektir” buyurdular. “Hangi namaz daha faziletlidir?” diye sordum. “Vaktinde kılınan, kıyamı uzun olan, rükû ve secdesi güzel yapılan namazdır” cevabını verdiler. “Hangi hicret daha faziletlidir?” diye sordum. “Allah’ın kerih gördüklerinden uzaklaşmandır” buyurdular. “Gecenin hangi saati daha faziletlidir?” diye sordum. “Son kısmı; çünkü Allah o vakit semanın kapılarını açmakta, mahlûkatına nazar etmekte ve dualara icabet etmektedir”    buyurdular.

Amellerle ilgili soruları, muhtemelen, kabilesinin yanına vardıktan ve İslâm yayılıp ahkâmı nâzil olmaya başladıktan sonra gelerek tekrar sormuştur. İnayet Allah’tandır.

  • Serî-i Sakatî’den: “Beş şey hariç dünyanın tamamı fuzulidir: İnsanın karnını doyurduğu ekmek, kandığı su, giydiği elbise, sığındığı ev, faydalandığı ilim.”
  • Rebî‘ b. Huseym şöyle demiştir: “Önce fıkıh bilgisini öğren, ondan sonra uzlete çekil.”
  • Muhammed b. Ali Kettânî diyor ki: “Tehlikelerle dolu bu yola giren insanın dört şeye ihtiyacı vardır: Onu koruyacak kemâlâta, yönlendirecek ilme, haramlardan elini çektirecek vera‘ya, ünsiyet edeceği zikre.”

ÂLİMLERLE BİRLİKTE OLMAK

  • Lokman Hekim oğluna şu tavsiyeyi yapmış: “Yavrum! Ulemânın dibine sokul. Onlarla uğraşma, yoksa sana buğzederler. Dünyadan yetecek kadar bir şeyler al. Kendini tamamen dünyaya kaptırıp içine dalma, zira bu âhiretine zarar verir. Dünyayı hepten de boşlama, çünkü bu sefer insanlara muhtaç olursun. Şehvetini kırmak için oruç tut. Seni (takatsiz bırakıp) nâfile namazdan alıkoyuyorsa oruç tutma. Zira namaz Allah katında oruçtan daha faziletli ve sevimlidir.”
  • Hz. Peygamber’in (s.a.v) ashabından Abdullah b. Busr-i Mâzinî diyor ki: “Müttakiler toplumun önderleri, ulemâ da komutanlarıdır. Onlarla oturmak ibadettir, hatta daha faziletlidir. Gece gündüz geçip giderken her dem ömrünüz azalmakta ve amelleriniz kaydolunmaktadır. Bu

KUR’AN’A TÂBİ OLMAK

  • (Emevî Halifesi) Süleyman b. Abdülmelik’in ilk konuşması şu idi: “Dilediğini yapan, dilediğini yükselten, dilediğini alçaltan, dilediğine veren, dilediğine vermeyen Allah’a hamdolsun. Şüphesiz dünya aldanma yurdudur; bâtıl, süslenmiş ve yerini âhirete bırakacak bir konaktır. Dünya ağlayanı güldürür, güleni ağlatır, emniyet hissedeni korkutur, korkana emniyet verir, malı mülkü olanı muhtaç eder, fakir olanı da mala boğar. İçindekileri evirir çevirir, onlarla oynaşır. Ey Allah’ın kulları! Allah’ın kitabını rehber edinin, onun verdiği hükme razı olun, onu kendinize önder edinin. Şüphesiz Kur’an kendisinden önceki kitapları neshetmiştir, onu ise başka bir kitap neshetmeyecektir. Ey Allah’ın kulları! Amel edin. Çünkü bu Kur’an şeytanın kurduğu tuzağı ve hileyi bertaraf eder, kaybolmaya yüz tutan geceyi sabah aydınlığının izale ettiği gibi.”

HZ. PEYGAMBER’İN SÜNNETLERİNE UYMAK

  • Amr b. Avf’tan: Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “İslâm garip başladı, başladığı gibi garip olacaktır. O gariplere ne mutlu!” Soruldu:

“Garipler kimlerdir yâ Resûlallah!” Şöyle buyurdular: “Sünnet(ler)imi ihya edip

Allah’ın kullarına öğretenlerdir.”

  • Abdullah b. Abbas’tan: Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

“Ümmetim fesada uğradığında sünnetime tutunanlara yüz şehid sevabı vardır.”

  • Ebû Osman Saîd b. İsmail Hîrî’den: “Söz ve fiilinde sünneti kendisine önder yapan insan, konuştuğunda hikmetli konuşur. Hevâyı nefsine kılavuz yapan ise konuştuğunda bid‘at konuşur. Çünkü yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

Eğer ona itaat ederseniz hidayete erersiniz.”

  • Ebû Osman-ı Hîrî, “Kul için mutlaka gerekli olan nedir?” diye soran Şâh Şücâ‘-i Kirmânî’ye ise şu cevabı yazmıştır: “Evvelâ, her hâlükârda Allah’a mutlaka yönelmek gerekmektedir. Edeplere gelince, Allah’ın kitabına uyman, Resûlü’nün sünnetine yapışman ve her vakitte senin için önceliği olan edeple meşgul olman gerekir. Ayrıca nefisle sükûn bulmaktan ve onun aldatmasınakanarak gururlanmaktan kaçınman icap eder. Keza özel veya genel bütün hususlarda kalbi devamlı surette murakabe altında bulundurman, helâlinden kazanmak için gayret göstermen icap eder. Çünkü helâlinden kazanmak her işin başı ve temel direğidir. Başı boş insanlarla samimiyetten de uzak durman gerekir.”
  • Ebû Amr İsmail b. Nüceyd’e, “Kul için mutlaka gerekli olan şey nedir?” diye sorulunca, şu cevabı verdi: “Sünnet üzere kulluğa yapışmak ve murakabeye devam etmek.”
  • Ebü’l-Abbas b. Atâ’dan: “Kim nefsini sünnetin âdapları üzerinde tutarsa, Allah mârifet nuruyla onun kalbini aydınlatır. Allah’ın habîbinin emirlerine, yaptıklarına ve ahlâkına tâbi olmaktan, söz, fiil, gayret, bağlılık ve niyet açısından Hz. Peygamber’in (s.a.v) edepleriyle edeplenmekten daha büyük bir makam yoktur.”
  • Ebû Saîd Harrâz diyor ki: “Kulluğun alâmeti üçtür: Allah’a karşı sorumlulukları hakikat üzere (daima Allah’ın huzurunda olduğu bilinciyle) yerine getirmek. Şeriatta Resûl’e tâbi olmak, bütün ümmete (karşı samimi olmak ve) nasihat etmektir.”
  • Yunus b. Ubeyd şöyle demiştir: “Şu ikisinden daha kıymetlisi yoktur: Helâl para ve sünnet üzere yaşayan kimse.”
  • Sehl b. Abdullah-ı Tüsterî diyor ki: “Bizim temel prensiplerimiz beş tanedir: Allah’ın kitabına tutunmak, Resûlullah’ın (s.a.v) sünnetine uymak, helâl yemek, günahlardan kaçınmak, hakları eda etmek.”

Serî-i Sakatî’den: “Sünnet üzere az amel, bid‘atlarla işlenen çok amelden hayırlıdır. Hem takvâyla yapılan amel nasıl az görülebilir ki?”

KUR’AN ve HADİS OKUMAK

  • Fudayl b. İyâz şöyle diyor: “Dost olarak Allah yeter. Ünsiyet edilecek olarak Kur’an yeter. Vaiz olarak ölüm yeter. İlim olarak Allah’tan korkmak yeter.
  • Allah’tan gafil olmak da cehalet olarak yeter.”
  • Ebü’l-Hasan b. Hârizmî diyor ki: “Allah’ın kitabını ezbere bildiği halde yalnızlık hisseden insandan bu duygu asla gitmez.”
  • Abdullah b. Avn şöyle demiştir: “Üç şeyi hem kendim hem de kardeşlerim için isterim: Kur’an kıraat etmeyi, hadis okumayı, insanın kendi
  • nefsine yönelmesini, onunla baş başa kalmasını, hayır hariç insanlardan tamamen yüz çevirmesini.”
  • Abdullah b. Mübârek evinde çok otururdu. Kendisine, “Yalnızlık hissetmiyor musun?” diye sorulunca, şu cevabı vermişti: “Hz. Peygamber (s.a.v)
  • ve ashabı ile beraberken (Kur’an okumak, zikrullah ve hadisleri mütalaa ile meşgulken) nasıl yalnızlık hissederim?”

BİLDİKLERİYLE AMEL ETMEK

  • Abdullah b. Mesud’dan: Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdular:

“Kıyamet gününde şunlar âdemoğluna sorulmadıkça ayağı rabbin huzurundan ayrılmayacaktır: Ömrünü nerede geçirdin? Gençliğini nerede tükettin? Malını nereden kazandın? Malını nerede harcadın? Bilgin olan konularda nasıl davrandın?”

  • Saîd b. Eşve’den: Yezîd b. Seleme Cu‘fî, “Yâ Resûlallah! Sizlerden pek çok hadis dinledim, ancak başı sonunu akılda koymuyor. Bana veciz bir söz söyler misiniz?” dedi. Resûlullah (s.a.v) ona şöyle buyurdu: “Bildiğin şeylerde Allah’tan kork.”
  • Lokman Hekim oğluna şu nasihati yapmış: “Yavrum! Dünya dipsiz bir deryadır. Âlimler ve pek çokları bunda helâk oldular. Bu deryada gemin Allah’a iman etmek olsun. Geminin donanımı takvâ ve ibadet olsun, denizlerde seyrü sefer ettiği yelkeni tevekkül olsun. Böyle olursan belki kurtulursun, belki de kurtulamazsın (Durumun Allah’ın mağfiretine kalmış).”

BİLDİĞİNİ SÖYLEMEYE HIRSLI OLMAMAK

  • Zünnûn-i Mısrî diyor ki: “Şu üç şey humûlün (kendini gizlemenin) önde gelen şartlarındandır: Bir kelâmın kendisine yettiği kimseye çok söz söylememek; dostların ve akranın yanında sahip olduğu bilgiyi ortaya dökmeye hırslı olmamak; itikâftayken ve vaaz dinlerken kelâm etmenin mekruhiyeti sebebiyle konuşmadan dolayı gönlünde üzüntü duymak.”

ALLAH’IN DİNİNDE İNSANLARLA MÜNAKAŞA ETMEMEK

  • Ebü’d-Derdâ, Ebû Ümâme-i Bâhilî, Enes b. Mâlik ve Vâsıle b. Eskâ’dan: Resûlullah (s.a.v) bizlerin yanına geldi ve şöyle buyurdu:

“İslâm garip başladı, başladığı gibi garip olacaktır. O gariplere ne mutlu!”

Sordular: “O garipler kimlerdir yâ Resûlallah?” Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “İnsanlar bozulduğunda güzel halde bulunan, Allah’ın dininde

münakaşa etmeyen ve bir günah sebebiyle ehl-i kıbleyi tekfir etmeyenlerdir.”

VAKTİ DEĞERLENDİRMEK

  • Abdullah b. Abbas’tan: Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdular.

“İki nimet vardır. İnsanların çoğu bunlarda aldanmıştır: Sıhhat ve boş vakit.”

  • İsâ aleyhisselâm şöyle buyurmuş: “Dünya ben doğmadan önce vardı, ben vefat ettikten sonra da olacak. Ben bu dünyada sayılı günler geçireceğim. Yaşadığım günlerde bahtiyarlığa erişemezsem ne vakit erişeceğim?” aleyhisselâm buyurmuş ki: “Geceler ve gündüzler

uğunuza bir) bakın.” “Gece n hazi e için yaratılmışsa o yönde amel edin. Gündüz de ne için yaratılmışsa ona uygun amel edin.”

  • Lokman Hekim oğluna şu nasihati yapmış: “Yavrum! Kendilerine vaad edilen şey insanlara nasıl da uzak geliyor, ancak vaad edildikleri şeye doğru
  • süratli şekilde gitmektedirler.”
  • ·           Abdullah b. Mesud’dan: “Boş gördüğüm insana kızıyorum.”
  • Yine Abdullah b. Mesud’dan: “Ne dünyası ne de âhiretiyle ilgili bir isle meşgul olmadan bomboş duran insana kızıyorum.”
  • Ebü’d-Derdâ’dan: “Âdemoğlu! Yere ayağınla basabildiğin kadar bas, yakında o senin kabrin olacaktır. Âdemoğlu! Senin hayatın günler demektir. Her bir gün geçince bir parçan gider. Âdemoğlu! Annenden doğduğun günden beri

Kitabuz Zuhd Beyhaki” kitap hakkında daha fazla bilgi edinmek için Ücretsiz pdf olarak almak için aşağıdaki indirme düğmesini tıklayın

Bozuk bağlantıyı bildirin
Siteyi Yardim Et


for websites

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *