Skip to content
Home » Zubdetul Buhari – ZÜBDETÜ’L BUHÂRÎ

Zubdetul Buhari – ZÜBDETÜ’L BUHÂRÎ

ZUBDETUL BUHARI
  • Kitap başlığı:
 Zubdetul Buhari
  • Yazar:
Omer Ziyaeddin
  • Kitap Sayısı
670
  • Dil:
Türkçe
  • Görünümleri:

Loading

  • PDF Doğrudan  
İndirme için tıklayın
  • Satın al  
Kağıt Kapak için

ZUBDETUL BUHARI – Kitap Örneği

Takrir – (ZUBDETUL BUHARI)

Merhum Müderris Ömer Ziyaûddin Efendi’nin (1849-1925) Şahîh-i Buharî’yi ihtisar edip sonra dilimize çevirdiği «ZÜBDETÜ’L BUHARλ adlı bu eseri, emekli müftülerimizden A. Fikri YAVUZ Beyefendi tarafından Osmanlıca aslından sadeleştirilerek yeni Türk harfleriyle baskıya hazırlanmıştır.

Muhterem Hoca Efendi’nin üslendikleri bu görevi lâyıkı veçhile yerine getirmek hususunda büyük” gayret sarfettikleri gözden kaçmamaktadır.’ Buna rağmen eserin naşiri Hisar Yayınevi, konunun azamet ve ehemmiyetine binaen, yapılan çalışmaların tekrar gözden geçirilmesinde fayda mülahaza ederek ve dinî mes’ûliyet duygusunun da bir gereği olarak bu çalışmaları bir başka ehliyetli görüşün ted-kik ve tahkikinden geçirmeyi kararlaştırmıştır. Kütüb-i Sitte’den

«SÜNEN-İ TİBMİZİ» nin acizane mütercimi olmaklığım hasebiyim ou tedkik görevi bana teklif edildi.

Hisar Yaymevi’nin bu tutum ve davranışının tebrik ve takdirle karşılanması ve dini sahada neşriyat yapan yayınevlerinin tümü tarafından örnek alınması gerektiğine işaret etmek isterim. Aslında yıllarca’ Hadis muallimliği yapmış Ömer Ziyaûddin Efendi gibi bir zatın tercümesi ve yine yıllarca fetva makamı gibi ulvî bir makamda bulunmuş bir zatın sadeleştirmesi bahis konusu olunca bunun tedkik ve tahkikine ihtiyaç görülmeyebilirdi. Fakat ciddiyetle temayüz ve dinî mes’ûliyet duygusuyla hareket eden bir yayınevinin buna lüzum görmesi iftihar vesilesidir.

Bizde bu halishane niyet karşısında bize düşen görevi bütün ihlasımızla yerine getirmeye çalıştık. Büyük bir hassasiyet ve titizlikle O nübüvvet müessesesinde fışkıran sözlerin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olduk. Osman Zeki Soyyiğit (Molla Mehmetoğlu)

BUHARÎ-İ ŞERİF HAKKINDA AÇIKLAMA

Kitabımız KUR’AN-Î KERİM’den sonra; kitabların en sahihi olduğuna büyük alimlerin ittifakı olan BUHARÎ-İ ŞERİF, lâfzî, fili ve takriri olmak üzere, mükerrer hadîslerle beraber «7275» hadîs-i şerifi ihtiva edsn dört büyük cildden ibarettir.

İmam Buharı Hazretleri ise, Peygamber’e ait hadîslerin sened-lerini bir silsile halinde anlattığı gibi, sırası geldikçe de birçok râ-vinin, ashab ve tabiînin sözlerini dahi kitaba koymuş olduğundan kitabın hacmi, adeta okunması ve kavranması mümkün olamayacak derecede büyümüştür.

Mütercim merhum Ömer Ziyaeddin Hazretleri, öğrenci ve okuyuculara kolaylık sağlamak üzere Buharî-i Şerifin senedlerini ve mükerrer hadîslerini çıkarmak ve yalnız «Kavli» hadîsleri almak suretiyle kısaltıp toplamı «4541» adet olan hadis- i şerifi «SÜNEN-İ AKVAL-i NEBEİYYE» adı ile hicrî 1308 tarihinde İstanbul’da basmış ve yaymıştır.

Adı geçen merhum bu kitabı herkesin kolayca okuyup ezberle-yebilmesi için, Peygamber’e ait «Kavli» hadîs1 erden mana yönünden bir ve yalnız ravilerin müteaddit olması dolayısiyle lâfızlarda kısmen değişik olan hadîs-i şerifleri birleştirmek ve mükerrer olanları tamamen, hadîs ravilerinin sözlerini kısmen düşürmek suretiyle tek rar kısaltıp «1524» hadis-i şerifi ihtiva eden «Zübbetü’l- Buharî» adı ile hicrî ] 330 tarihinde Mısır’da, bir kitap yazarak basıp yaymış idiyse de bu kitapların her ikisi de arapça yazılmış olduğundan, arapça-yı tam bilmeyen Türk kardeşlerinin faydalanmalarını gözden uzak tutmayan Ömer Ziyaeddin Hazretleri; zikredilen tarihte hemen kendi el yazılan ile bu «Zübdetü’l- Buharî» kitabını Türkçeye terceme etmiştir.5[5]

BÎSMİLLAHİRRAHMANÎRRAHİM

1- îbni Abbas (R.A.)’dan rivayet edilen Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Selleme ait mektubun tercemesi söyledin

«BİSMİLLAHÎRRAHMANİRRAHİM. Allah Tealâ’nin kulu ve peygamberi MUHAMMED tarafından, Rum’ların büyüğü Hirakl’e…

Hidayete uyanlara selâm olsun. İmdi seni İslâm’a davet ederim. İslâm ol, selâmet bulursun ve Allah Tealâ sana iki kat mükafat verfcv Eğer yüz çevirirsen, sana bağlı olanların hepsinin vebali kuşku Buz boynundadır. Ey Ehl-i Kitab (olan Hıristiyanlar)! Allah Tealâ’-dan başkasına ibadet etmemek ve Ona hiç bir şeyi ortak koşmamak ve Allah’ı bırakıp da birbirimizi Tanrı ittihaz etmemek üzere geliniz, aramızda sözbirliği edelim! Eğer onlar yüz çevirirlerse, siz (ey iman edenler!» «Şahit olunuz, biz müslümanız Allah Tealâ’nın emirlerine boyun eğmişiz ve teslim olmuşuz.)» deyiniz…»

Mütercimin ilavesit

Hirakl, her nekadar iman etmeğe gayret göstermişse de, kavminden çekinip imanını açıklayamadı. Gerçi Hirakl, Mekke ticaret kafilesi başkanı sıfatıyla o vakit Şam’da bulunan Ebû Sûfyan’ı Kudüs’e getirtip uzun uzadıya soru sorarak derin bir tahkikat neticesinde kendisine tam bir vicdan kanaati gelmiş ve bütün halinde iman etmek üzere Rum büyüklerine teklifte bulunmuş ise de, onlar kabul etmediklerinden kendisi de imamını açıklayamamıştın

2- îbni Ömer Radıyallahu Anh’dan rivayet edilmiştir:

«İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Allah Tealâ’dan başka mabud olmadığına ve Hasreti Muhammed’in, Allah Tealâ*nın peygamberi olduğuna (kalp ile tasdik ve dil ile ikrar edip) şehadet etmek, Erkân ve şartları ile beş vakit namaz kılmak. (Nisaba sahip

Mütercimin ııuvesı:

Hirakl, her nekadar iman etmeğe gayret göstermişse de, kavminden çekinip imanını açıklayamadı. Gerçi Hirakl, Mekke ticaret kafilesi başkanı sıfatıyla o vakit Şam’da bulunan Ebû Sûfyan’ı Kudüs’e getirtip uzun uzadıya soru .sorarak derin bir tahkikat neticesinde kendisine tam bir vicdan kanaati gelmiş ve bütün halinde iman etmek üzere Rum büyüklerine teklifte bulunmuş ise de, onlar kabul etmediklerinden kendisi de imamını açıklayamamıştır.

  • Ebû Hüreyre (Radıyallahu AnhJ’den rivayet edilmiştir: «İman, altmış küsur şubedir. Haya da imanın bir şübesidir.»
  • Abdullah ibni Amr (Radiyallahu Anh) dan rivayet edilmiştir:

«Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların emin oldukları kişidir. Muhacir,

Allah Tealâ’nm yasakladığı şeyden göç eden kişidir.»

Ebû Musa (R.A.)’dan rivayet edilmiştir:

«Hangi müslümari daha faziletlidir, diye sorulunca Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, dilinden ve eihıden müslümahlarını emin oldukları kişi buyurdu»

  • Abdullah İbni Amr fR.A.) ‘dan rivayet edilmiştir: «Resûlüllah Saliallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine: Ey Allah’ m Resulü: Müslümanlığın hangi ameli daha hayırlıdır? diye sorulunca, Peygamber efendimiz;: Açîari dovurmaklığın, tanıdığına ve tanımadığına selâm vermekliğin, buyurdular.»
  • Enes (R.A.)’den rivayet edilmiştin

«Hiç biriniz, kendisi için istediği şeyi din kardeşi için de istemedikçe iman etmiş olamaz (bunu yapmadıkça kâmil bir iman ile mümin olamaz)

9- Enes (R.A.l’den rivayet edilmiştir;

«Üç şey vardır ki, onlar kimde bulunursa, o şahıs imanın tadını bulmuştur; Allah Tealâ ve peygamberi, diğer bütün varlıklardan o kimseye daha sevgili olmak. Bir kimseyi sevdiği zaman, (karşılık beklemeksizin) yalnız Allah rızası için sevmek. Ateşe atılmaktan tiksindiği gibi, îslâm ile şereflendikten sonra tekrar küfre

dönüp dinden çıkmaktan tiksinmek. (Bu üç şey, her kimde bulunursa iman-nın zevkini iyi tatmış olur, demektir.»).

  1. Enes (R.A.)’Öen rivayet edilmiştir:

«îmanın alâmeti, Ensar’ı (Medîne’li ashabı) sevmektir. Nifakın alâmeti de, Ensar’a kin beslemektir.»

  1. Ubâde bin Samit (R.A.)’den rivayet edilmiştir:

Resûlüllah Sallâllahu Aleyhi ve Sellem, ashabı kiramdan bir topluluğu hitaben şöyle., buyurdular:

«Allah Tealâ’ya hiç bir şeyi ortak koşmayacağınıza, hırsızlık yapmayacağınıza, zina etmiyeceğinize, çocuklarınızı öldürmeyeceğinize, kendinizce iftira uydurup ortaya atmayacağınıza, şeriatın uygun gördüğü hususlarda isyan etmeyeceğinize dair bana biat’ediniz!..

Sîzden her kim bu biati yerine getirirse mükâfatı, Allah TeaJâ-

tarafından behemehal verilecektir. Her kim bu yasaklardan birini işler de dünyada cezasını çekerse bu ceza onun keffareti olur. Kimde bu yasaklardan birine düşer de, .sonra Allah onu örterse (suçu gizli kalırsa)-, onun durumu Allah’a kalmıştır. Dilerse bağışlar, dilerse (ahirettel ona azab eder. (Bu hüküm, Allah’a ortak koşmak suçundan başka günahlar içindir. Şirkden tevbe etmedikçe Allah hiç bir kulunun günahını bağışlamaz.

Bu hadisi- şerifin ravisi Hazreti Ubâde der ki: «Biz de toplu olarak bu esaslar üzerine biat ettik.»

  1. Ebû Saîd Hudrî (R.AJ ‘den rivayet edilmiştir:

«Müslumanın en hayırlı malı hemen hemen davardır. Çünkü dağbaşlannda ve dere boylarında davarın ardından gider ve dinini (cemiyet içinde hüküm süren) fitnelerden kaçırır (korur).»

  1. Aişe Sıddika (R.AJ’dan rivayet edilmiştir.

«Resûlüllah Sallâllahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ashabı kirama bir şey emrettikleri zaman, onların güç yetebilecekleri bir işi emrederlerdi. Hatta onlar: Bizim durumumuz sizin gibi değildir; çünkü Cenabı Hak geçmiş ve gelecek günahların hepsini size bağışlamıştır. Biz ise bu durumda değiliz (daha çok çalışmak ve ibadet etmek zorundayız), dediklerinde efendimiz bu söze kızardı. Öyle ki, mübarek yüzlerinde kızgınlık eseri belli olurdu. Sonra şöyle buyururdu: Allah Teâlâ’dan en çok korkanınız ye (çünkü) O’nu en iyi bileniniz benim.»

  1. Ebû Saîd’den rivayet edilmiştir:

«Cennetlikler Cennet’e ve cehennemlikler Cehennem’e girerler. Sonra Cenabı Allah (Azze ve Celle) Hazretleri meleklere hitaben şöyle buyurur: Her kimin imandan bir hardal tanesi ağırlığı kadar iman kalbinde varsa, onu Cehennem’den çıkarın, Bunun üzerine onlar simsiyah oldukları halde oradan çıkarılırlar. Sonra haya veya hayat nehrine (ebedî hayata sebep olan nehre) atılırlar. Sonra, ark kenarlarında biten taneler gibi biterler. Bunların sapsarı ve kıvrım kıvrım çıktıklarını mutlaka görmüşsünüzdür.»

  1. Ebû Saîd (R.A.) ‘den rivayet edilmiştir:

«Rüyamda bazı insanları gördüm. Gömlekli olarak bana göste-rildiler. Gömleklerin bir kısmı memelere, bir kısmı da daha aşağıya kadar inmişti. Ömer bin Hattab ise eteklerini yerden çektiği bir gömlekle bana gösterildi. (Ashab) dediler ki: Ey Allah’ın Resulü bunu neye yordunuz? Buyurdular ki: Dindarlığa (yordum).»

  1. İbni Ömer (R.A.)’den rivayet edilmiştin

«Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Ensar’dan (Medîne’Ii ashabdan) birisi, din kardeşine öğüt verirken yanlarına vardıklarında: Ey kişi, uzun lafı, bırak; haya imandan gelir, buyurdular.»

  1. İbni Ömer (R,A.) ‘den rivayet edilmiştin

«Allah’dan başka ibadet edilecek bir ilâh olmadığına, Muham-med’in de Allah Tealâmn peygamberi olduğuna şehadet edinceye, namazlarını kılıp zekâtlarını verinceye kadar Arap müşriklere karşı savaşmam bana emredildi. Eğer bunları yaparlarsa, benden mallarını ve kanlarını korumuş olurlar; ancak kul hakları ile şer’i cezalar kalır. (Kul hakları olursa kendilerinden alınır, suç işlerlerse cezalandırılırlar) . Allah Tealâ tarafından hesaba çekilirler.» Yani: Bir kimse görünüşte dini emirleri yerine getirmekle kurtul r; içi ve aslı itibariyle onun hali

Allah’a kalır, .Ahirette ona göre muamele görür.

Zubdetul Buhari” kitap hakkında daha fazla bilgi edinmek için Ücretsiz pdf olarak almak için aşağıdaki indirme düğmesini tıklayın

Bozuk bağlantıyı bildirin
Siteyi Yardim Et


for websites

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *